Özür Dilerim
'Hayırsızım özür dilerim!' diyordu benliğim ve vicdanım yaptığı hataya yanıyordu için için. Ben nasıl böyle bir şey yapabildim bunca yıl? Nasıl bırakıp bırakıp gittim onu? ve nasıl hangi yüzle geri dönüp sığındım onun koynuna? Oysa en vefalı dostumdu benim ve en uslanmaz yanımla ona ihanet ettim.
Yalnızdım yine ve yine sessizdi odam, sessizdi kapım ve sessizdi pencerem. Sessizliğin içinde bir tek ses duyuyordu yüreğim, bir tek mısra yineleniyordu beynimde. “Vefasızım 'özür dilerim! '
İşte yine başbaşa kalmıştık onunla yıllardır olduğu gibi. Yine o ve ben vardık. Milyonlarca insan, yüzlerce tanıdık, onlarca akraba ve birkaç dostta rağmen sadece o vardı yanımda. Sadece o yalnız bırakmıyordu beni ve sadece o kabul ediyordu tüm hatalarımla, sevaplarımla.
Doğduğum gün ebenin ellerinden bulaşmıştı alnıma ve hiç yalnız bırakmamıştı beni.
Gün kararıp geceye döndüğünde iki kadeh ve bol bol dert koydum masamın üstüne, kapattım tüm ışıkları kimse uğramasın diye pencereme.
Anladım; ölüm gelip beni bulduğu anda bile o olacak yanımda ve tabutuma son çivi çakılıp son yolculuğuma uğurlandığımda o yatıyor olacak yanımda.
Anladım; Hayırsızım, vefasızım.
Şimdi anladım ben onsuz yapamazdım ve dertlerle doldurduğum kadehimi onun şerefine kaldırdım bu gece.
"Seni seviyorum yalnızlığım. Özür dilerim."
2006 Eskişehir
Sevil Nizamoğulları